Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Safranbolu İlçe Başkanı Ahmet Savaş,
1980lerin başında yapılan sayımlardan 1990 sonuna kadar 709u yazma
olmak üzere bin 755 kitabın Safranbolu Belediyesi Kütüphanesinde
olduğunu, ancak fiziki şartları uygun bir müze kütüphane olmadığından bu
kitapların bir kısmı çalındığını iddia etti. Kitapların bir kısmının
ise Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından korunmaya alındığını belirten
Savaş, Osmanlı medeniyet ufkunu, Safranbolu tarihi evlerinden
izleyebildiğimiz gibi; müthiş güzellikteki Arnavut kaldırımlı
sokaklarında da görüyoruz. Kültürün başkenti olarak sunulan, UNESCO
Dünya Miras Listesinin en nadide kenti, uzun yıllardır öksüz buruk bir
halde, kendine sahip çıkacak vatan evlatlarını bekliyor. Türkiyede 50
bine yakın tescilli kültür ve tabiat varlığı bulunmaktadır. Bunun
yaklaşık 2 bini Karabük ilinde, bunun bin 500e yakını da Safranbolu
dahilindedir. 800 tescilli tarihi ev olan bu eserler, atalarımızdan bize
kalan yüksek bir kültürün temsilcisi olmuşlardır. Bunların korunması
için zamanında çeşitli akademik ve sosyal çalışmalar yapılmıştır.
Özellikle 1970lerde başlayan korumacılık algısı Safranbolu eski
Belediye Başkanı Kızıltan Ulu Kavak döneminde son şeklini almıştır.
Bilim adamları Safranboluyu ziyaret etmişler, gazetelerde ardı ardına
Safranbolu haberleri ve makaleleri yayımlanmış, nihayetinde Yönetmen
Süha Erinin filme aldığı Safranboluda Zaman belgeseli ile de bu
süreç taçlanmıştır. Yanan tarihi konak enkazlarının Safranbolu
siluetinden 3 yıldır kaldırılmaması, kaderine terk edilmiş hanları,
restore edildiği iddia edilen suyu akmayan kırık tarihi çeşmeleri,
definecilerin kazı alanı haline gelmiş Safranbolu aile mezarlığındaki
açılmış ve tahrip edilmiş tarihi mezarları, hırsızlara davetiye çıkaran
harap türbeleri ile Safranbolu, sahipsiz bir kent görünümüne
büründürülmüştür dedi.
Safranbolu tarihinin kitaplardan mahrum
olduğunu kaydeden Savaş, Peki, tüm bu sorunlar halledilse bile
Safranbolu gerçek tarihi hüviyetine kavuşacak mıdır? Sorusuna verilecek
cevap ise gür bir hayırdır. Çünkü Safranbolu tarihi kitaplarından
mahrumdur. 1980lerin başında yapılan sayımlardan 1990 sonuna kadar
709u yazma olmak üzere bin 755 kitap Safranbolu Belediyesi
Kütüphanesinde mevcuttu. Ancak kentimizde fiziki şartları uygun bir müze
kütüphane olmadığından bu kitapların bir kısmı çalınmış, bir kısmı ise
Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından korunmaya alınmıştır. Tarihi
dokusunu, İzzet Mehmet Paşa ve Köprülü Mehmet Paşa camilerindeki nadide
eserleri ile zenginleştiren Safranbolunun bu asaleti, sorumsuz
idareciler nedeniyle elinden alınmıştır. Ancak bir gazete kupürüne yakın
plan yaparak, bu kötü sonun göz göre göre geldiğine tanık olacağız.
Aytekin Kuşun Türkiyede Mimarlık Değerlerinin Korunmasında İlk
Adımlar Safranbolu (1975-1980) eserinde, 31 Ekim 1976 tarihli Milliyet
gazetesinin pazar magazin ekindeki gezi yazısında, 80 çeşme, 30 tarihi
camiye sahip Safranbolunun tarihi yazma kitaplarına şu şekilde dikkat
çekilmiştir. İzzet Mehmet Paşa Camisine girip buradaki el yazması
birbirinden değerli 200-300 yıllık kitapları görün. Görün çünkü birkaç
yıl sonra bu kitaplar hala var olacak mı, olmayacak mı, belli değil.
Safranbolunun müzesi, kütüphanesi yok ya, Allahtan Şemsettin Aykol
gibi iyi niyetlileri var. Kendini gönüllü olarak bu kitapları korumaya,
temizlemeye, her bahar güneşe serip tek tek havalandırmaya vermiş. Şu
anda gerek onun gerek tüm Safranboluluların tek derdi, (Tanrı geçinden
versin), ya Şemsettin Aykol ölürse, bu kitaplar ne olacak
Efendim,
artık Şemsettin Bey yok ama kitaplar da yok. Onları kendi imkânları ile
güneşe serip koruyan kollayan Şemsettin Beyin yerini, ipe un sermekte
mahir idareciler almış. Safranboluya bir müze kütüphane yapıp bu
eserleri burada sergilemenin bu kadar zor olmadığını düşünüyorum. Hatta
eski Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, 2012 yılında Amasyada verdiği bir
demecinde Her eser ait olduğu yere dönecektir diye söz vermiş, ancak
bu sözler Safranbolu için gerçekleşmemiştir diye konuştu.
SAFRANBOLUYU AYAĞA KALKMAYA ÇAĞIRIYORUZ Şu an hangi kitapların Karabük ve Safranboluda olduğunu bilmek istediklerini belirten Savaş, şunları söyledi:
Mevcut eserlerin kentimize kazandırılması için elimizden geleni
yapacağımızı halkımıza ilan ediyorum. Bu yazma eserlerden bazılarına
baktığımızda ise heyecanımıza necip Safranboluların da katılacağını
düşünüyoruz. Örneğin, II. Murat zamanının (15.yy) Bursa Kadısı ve
müderris Molla Fen Ari Şemseddinin el yazması Fatiha suresi Tefsiri,
Kanuni Sultan Süleyman ve II. Selimin Şeyhülislamı (16.yy) Ebussudun
Tefsiri Ebusuud el yazması. Ebusuud ki İslam tarihinin II. Ebu
Hanifesi olarak bilinmektedir. İmam Buhari ile İslam tarihinin iki
büyük hadis imamından diğeri imameyi Ebül Hüseynül Müslim Bin Haccaçın
yazma Müslim Şerifi de Safranboluda mevcuttu. Deri ciltli, müthiş
tezhip işlemleri ve altın yaldızlı süslemeleri ile maddi ve manevi
değerleri ölçülemeyecek bu kitaplarımızdan başka; Osmanlı tuğrası
motiflerine sahip çeşitli boylardaki 35 adet bakır güğüm ve maşrapalar
mevcut diğer tarihi eserlerimiz arasındadır. Safranbolu ve Türk İslam
kültürünü bu eşsiz eserlerinin yerinde sergilenmesi yüksek kent
kültürüne ulaşmamızı sağlayacağı gibi Safranbolunun görseline, turizm
algısına ilim ve manevi dünyasına da katkı sağlayacaktır. İşte tüm bu
gerekçeler ile biz Safranboluyu ayağa kalkmaya çağırıyoruz. Safranbolu
kitabını namus bilmeli ve geri almalıdır. Kentine her zerresi ile sahip
çıkmayı, kendine düstur edinmiş bizler için bu kutsal bir görevdir.
Özellikle sorumluluk makamındaki İl Kültür Müdürlüğünü, Safranbolu
Belediyesini manevi değeri kadar maddi değeri de çok yüksek olan bu
esrelerin Safranboluya iade edilmesi için gerekli girişimlerde
bulunmaya ve halkımızı bilgilendirmeye davet ediyoruz.