KALP KRİZİNE DİKKAT

Dr. Sargül, kalbin mucizevi bir organ olduğunu ve dakikada yaklaşık 60 kez, günde ise 100 bin defa kasılıp gevşeyen bir organ olduğunu belirterek, “Bu sayede bir dakikada yaklaşık 5 litre, bir günde ise 10 bin litre kanı vücudumuza pompalamaktadır. Kalbimiz vücudun ihtiyacı olan oksijen ve besinleri pompalarken, kendisi de beslenmesi gerekmektedir. Beslenmesini koroner damarlarla yapmaktadır. Kalbin beslenmesini sağlayan koroner damarlarda herhangi bir tıkanma daralma durumunda kalp kasında meydana gelen hasar kalp krizini oluşturur. Kalp krizi günümüz şartlarında toplumsal olarak beslenme değişikliği, stres, şehir hayatı ve hayvansal gıdaların fazla tüketilmesi nedeni ile kalp krizi biraz daha erken yaşlarda gözükmektedir” dedi. Kalp krizinin aslında bir yaşlılık hastalığı olduğunu da anlatan Sarıgül, “Ancak günümüzde kalp krizi daha genç yaşlarda giderek yaygınlaşmaktadır. Kalp krizi için 5 tane büyük risk vardır. Bunlar, sigara, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği ve genetik yapıdır. Kalp krizinin bir ailede genetik olması için 55 yaşından genç erkek yakınlarında, 65 yaş genç kadın yakınlarında ve en az 3 yakınında kalp hastalığı olması durumunda genetik rastlanılır. Kalp krizi geçiren yada kalp hastalığı olan hastalar, sigara içmeyi bırakmalı, tansiyon ve şeker hastalıklarını yakından takip etmeleri, kolesterol normal düzeyde olması lazım” diye konuştu.