'Erdoğan`a Verilecek Her Oy Harama Gider'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a verilecek her oyun harama gideceğini iddia etti.

SİYASET 3.01.2014 19:35:10 0

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, partisinin Karabük İl Başkanlığı binasında aday tanıtım toplantısında yaptığı açıklamada, 30 Mart tarihinde yapılacak olan mahalle idareler seçimlerinin sadece belediye başkanlığı seçimi olmadığını, milletin karar vereceği bir seçim olacağını söyledi. Türkiye’nin bir çıkmazın içinde olduğunu savunan Koç, “30 Mart seçimleri ilk defa önümüzdeki seçimlerin ilk ayağı olarak önümüze geliyor. Türkiye bir yol ayrımında bulanacağı seçimi yaşayacak. 76 milyonluk Türkiye’de 50 milyon kişi tercih yapacak. 30 Mart yerel özelliklerin ötesinde genel seçim genel değerlendirme yapılacak tarih olarak da karşımıza çıkıyor. 10 yılının sonunda nasıl bir Türkiye’deyiz? Elini vicdanına koyan herkesin düşünmesi gerekiyor. Güllük gülistanlık bir Türkiye mi? Tarif edildiği gibi komplolarla yolu kesilmek istenen Türkiye mi? Yoksa bugünkü iktidarın her alanda ekonomiden dış politikaya, namustan, hukuktan, kamu idaresine kadar her alanda Türkiye’nin başını belaya soktuğu Türkiye mi? Elinizi vicdanınıza koyun. 10 yılda nereden nereye geldik? Bir çıkmazın içerisindeyiz. Son yaşadığımız olaylar bizleri yetiştiren anamız babamız gibi Karabük’te değişik alanlarda ya demir çelik fabrikasında, ya küçücük dükkanda esnaf olarak emek vererek alın teri dökerek namusuyla yaşamış insanların Türkiye’si mi ya da har vurup harman savuran, yolsuzluğun, kirin, pisin içine batan ve bunları sadece seyretmek isteyenlerin Türkiye’si mi? Buna karar vereceğiz” dedi. CHP’nin statükocu ilan edildiğini kaydeden Koç, şunları söyledi:

  “Bizi statükocu ilan ettiler, bizi işleyen tekere çomak sokmakla itham ettiler. ‘Türkiye’de AK Parti iktidarının yaptığı her özelleştirmenin altında kuşku var’ dedik, ‘halkın değerleri çalınıyor’ dedik, ‘soygun yapılıyor’ dedik, ‘bal tutan parmağını yalıyor’ dedik, Telekom’da, Sümer Bank’ta, Petkim’de bunu söyledik. ‘Efendim Tüpraş’tan bana ne’ sana ne olur mu? Senin emeğinle alındı onlar, ortak malımızdı onlar, bu milletin malıydı. Vahşi bir iktidar çoğunluğuyla bütün bu tespitlerimizin bütün bu söylemlerimizin önüne geçildi. Bir kısmı gözlerini karartı, ‘Bak ne güzel gidiyoruz, demokratikleşiyoruz, güzelleşiyoruz, AB yolunda ilerliyoruz, çok güçlü bir ülke olduk’ diye yazılar yazdılar. Her gece TV ekranlarına çıkıp bu milleti düşünemez, ahmak durumuna soktular. Anlattılar da anlattılar. Hep aynı tipler, hep aynı papağanlar. Siz kendinizi sorgulamaya başladınız, ‘Bu CHP’de her şeye itiraz ediyor, bu CHP iyi giden işlere çomak sokuyor’ diye kendi içimizde bile sorgulanır olduk. Böyle bir karartma düzeni kurdular. Gün geldi devran döndü. Kurdukları sahte kantarların gelip kendilerini tartacağını hesap etmediler. Kurdukları o kara düzenin bir gün kendi içlerinde hesaplamaya dönüşeceğini, kendi ayaklarına çelme takacaklarını hiç düşünmediler. Gün geldi takke düştü kel göründü. Bir sabah yıllardır CHP’nin söyledikleri üç bakan çocuğu ikinci soruşturmada bizzat Başbakanın mahtumu da (Bilal Erdoğan) olmak üzere birçok kişi ve iş adamı üzerinde kara bir soruşturma konusu başladı. Görüntüler düşmeye başladı. Bir yatak odasından 4.5 milyon dolar çıktı. Karabük emek ve emekli kenti, bütün Karabük çarşısını dolaşsak toplasak 4.5 milyon dolar çıkar mı? Bir kişinin yatak odasından çıktı. Bir kişinin odasında 6 tane boyundan büyük çelik kasa, para sayma makineleri, tıraş makinesi mi bu, ayna mı bu? Ayakkabı kutularının içinden paralar dökülmeye başladı. Bunlardan utanması gereken, sıkılması gereken, böyle bir olay karşısında ‘Benim gerekeni yapmam gerekir’ demesi gereken Başbakan ne yaptı, zeytinyağı gibi üste çıkmaya başladı. ‘Komplo kurdular, faiz lobisi, paralel devlet, yargının içinde, polisin içinde çete var, onlar bizimle uğraşıyor’ anlat anlattı heyecanlı oluyor.”

 

-Sen artık kutuların başbakanımsın-

Başbakan Erdoğan’ı da eleştiren Koç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

  “Bir keresinde de ‘bu para burada ne geziyor’ dediğini duydunuz mu? ABD yaptı, İsrail yaptı’ bunlarla ballı börektin, yediğin yemek, içtiğin su ayrı gitmiyordu. Eğer Türkiye’ye kurulmuş bir Türkiye varsa, bununla hepimiz mücadele ederiz. Bu ülke bizim, bu millet bizim, bu vatan bizim, bu insanda bizim. Ama sen iktidar gücünü kullanacaksın, ‘çete’ dediklerinle iş birliği yapacaksın, bu ülkede 33 tane Mehmet’imi kurşuna dizen namussuz, şerefsizleri şahit gösterip bu ülkenin Genelkurmay Başkanını müebbet hapse mahkum edeceksin, ‘çete yok’, ‘paralel devlet yok’, ucu sana değince, kuyruğu sıkışınca bas bas bağıracaksın. Ufak atta civcivler yesin. Sen artık kutuların başbakanımsın, sen artık ayakkabı kutularının başbakanısın, sen yolsuzlukların başbakanısın. Millete din iman kendilerine han hamam. Çocuklar ortada, bak Savcı çağırıyor soruşturma için maktum gitmiyor, gönderilmiyor, küçük hırsızlar hapiste, büyük hırsızlar devlet yönetiyor. Böyle bir devlet olabilir mi? 30 Mart seçimleri sadece belediye seçimleri olarak önünüze gelmeyecek. Türkiye’deki bu çarpıklığı bu namussuzluğun hesabının sorulduğu bir seçim olarak önünüze gelecek.”

  MİT’in Suriye’ye giden silahların peşinde değil de polisin peşinde olduğunu iddia eden Koç, “Mali polis, hırsızı takip ediyor, istihbarat bölümü hırsızı takip eden Mali Şubeyi takip ediyor. İstihbarat Reyhanlı’da yakalanan tır’ların peşinde değil, Suriye’ye giden silahların peşinde değil, iktidar adına iktidar çerçevesinde hırsızı korumak için hırsızı takip eden polisi takip ediyor. Savcı soruşturma başlatıyor, hemen başsavcıdan talimatla o savcının elinden dosyalar alınıyor. Tayyip Bey, kantara çıkacaksın meydan meydan bindirilmiş kıtalarla dolaşıp günde 24 saat TV ekranlarından bas bas bağırarak bu suçun üstünden kalkamazsın, bu günahın üstünden kalkamazsın, haram böyle bir şeydir, yutarsın yutarsın kursağında kalır yutamazsın” ifadelerini kullandı.

  Mehmet Ali Şahin’in ‘Yargıtay’ı İmamı var’ açıklamasını da eleştiren Koç, şöyle devam etti:

  “Maşallah her biri dökülmeye başladı. Hemşeriniz Sayın Mehmet Ali Şahin, ‘Yargıtay’ın imamı var’ yeni mi aklına geldi Sayın Şahin? Bu ülkenin Meclis Başkanlığını, Adalet Bakanlığını yaptın yeni mi aklına geldi? Bu ülkenin şerefli rektörleri, yurt severleri, askerleri gazetecileri vatanseverleri zindanda sürünürken aklına gelmedi mi bu imamlar? Jöleli danışmanlar ‘Türkiye uçacak’ diyor TV’lerde. Kendi aldığı ücret çerçevesinde konuşuyor. Saçı olmadığı için jöle sürmesi mümkün olmayan bir danışman daha var, oda gazetede yazıyor, ‘milli ordumuza kumpas kuruldu’ diyor. ‘Allah büyüktür’ diyeceksiniz, tabii ki Allah büyüktür ama bunlar ne kadar küçükmüşler.”

 

- Genelkurmay, şimdi başına taş mı düştü-

Genelkurmay’ın başına taş mı düştü de savcılığa suç duyurusunda bulunuyor?” diyen Koç, “Genelkurmay Başkanlığı tabi ki Başbakanlığa bağladır, Anayasa sınırları içerisinde kendi görevlerini yapar, demokratik bir ülkede tabii ki siyasetin dışındadır, ama bu ülkede bir kan davası götürülürken, sahte deliller üretilip, masum insanlar ‘darbe yapacaklar’ diye sürüm sürüm süründürülürken sesini çıkartmayan Genelkurmay, şimdi başına taş mı düştü de Savcılığa suç duyurusunda bulunuyor? Hepinizin eli kirli, hepinizin geçmişi kirli, hepiniz ortaktınız, hepiniz suç ortağıydınız, şimdi açığa düşürün birbirinizi, ihbar edin birbirinizi. ‘Bunlar toptan geldiler, toptan yediler, şimdi perakende gidiyorlar’ dedim. Toptan geldiniz, toptan yediniz, toptan defolun gidin bu milletin yakasından. Faiz lobisi, dış ülkeler, İsrail sen değimliydin Yahudi cesaret madalyası alan? Paralel devlet. Ne bu paralel yol mu? ‘Duble yol yaptık diyordunuz’ Devletin içinde de mi duble yol yaptınız? Çift taraflı gidiş geliş mi yaptınız? Gidişiniz gelişinizden daha kolay olacak. Bir şekilde çürüdünüz, çürüyen armut dalında durmaz” dedi.

  Türkiye’nin bir iç siyaset kutuplaşması çıkartılarak sokakta kargaşa yaratılmak istendiğini savunan Koç, şunları söyledi:

  “Şimdi başka bir tehlikeye çekmek istiyorlar Türkiye’yi. Bir iç siyaset kutuplaşması çıkartarak, sokakta kargaşa yaratmak istiyorlar gitmemek için. Cumhuriyet Halk Partisi bu oyunları görüyor. Sanmayın ki biz milyonları sokağa dökmekten aciziz. Sanmayın ki her ilimizde yüz binlerce insanın katılımıyla temiz Türkiye özlemini dile getirecek mitingler yapmaktan aciziz. Ama senin oyuna gelmiyoruz. Bu milletin namuslu, inançlı insanları, vicdanlarında seni sorgulayacaklar, hırsızlık yapanları korumanı sorgulayacaklar, çoluğunu çocuğunu sorgulayacaklar. Yanındakilerin nasıl üleştiğini, bölüştüğünü, paylaştığını sorgulayacaklar. Bunların hepsinin zamanı var.”

 

-Suriye halkının yanındayız-

Esed’in yanında olmadıklarını, Suriye halkının yanında olduklarını belirten Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:

  “Suriye’de bir iç savaş var. Sadece içerideki hırsızlıklar, rüşvetler, yolsuzluklar konu değil. Türkiye, Suriye’deki iç savaşın tetikçisi konumuna getirildi. ‘Siz Esed’i destekliyorsunuz, siz Esed’in yanındasınız.’ Kırk kere söyledik kırk bir kerede söyleyelim, biz ne Esed’in yanındayız ne onun bunun yanındayız, biz Suriye halkının yanındayız, özgürlünün, demokrasisinin, kardeşliğinin yanındayız. O kalın kafana sok. illa birilerini birilerinin yanında diye tarif etmek istiyorsan, dön aynaya bak o silahları sen kime gönderiyorsun? Orada yol boyların koyun keser gibi adam boğazı kesenlere gönderiyorsun. Sen orada akan Müslüman kanına katkı vermek için gönderiyorsun, sorumlusun. Böyle bir devlet yapısı olabilir mi? Jandarma çeviriyor, bu yakalanan tır, yakalanmayanları bilmiyoruz, anın da savcı arama inceleme ya0ptırmak istiyor Vali devreye giriyor, MİT devreye giriyor tır’a isim takıyorlar. Devlet tır’ı diyorlar. Devlet evini biliyoruz, devlet işini biliyoruz, devletin adıyla anılan birçok noktayı biliyoruz ama devletir tır’ı olduğunu, bu tır’da da Suriye’ye iç savaşta kullanılmak üzere kaçak silah götürüldüğünü de devlet tır’ı tabiriyle de öğreniyoruz.”

  Recep Tayyip Erdoğan’a her oyun harama gideceğini iddia eden Koç, konuşmasını şöyle tamamladı.

  “Beddua etmek modalaştı, aklıma beddua geliyor ama etmek istemiyorum. Yanınıza kar kalmayacak diyorum. Suriye’de Irak’ta da akan bütün Müslüman kanında Recep Tayyip Erdoğan’ın ve politikalarının kanı vardır. Hani söylüyordu ya, ‘Hz. Yusuf’u kuyuya itenlerden misiniz?’ yaşadıklarımızdan sonra Hz. Yusuf’u kuyuya atanların en başında sen geliyorsun Sayın Başbakan. Vebalin büyük, günahın büyük, hiç kendini bu ana kadar yaptığın gibi bu milletin temiz inançlarını sömürerek siyasetine alet edemeyeceksin, Allah ile bu milleti kandırma dönemi bitiyor. Allah her şeyi görüyor, her şeyi tartıyor ama demokrasilerde bu dünyada hesap vereceksin Tayyip Erdoğan, bunun kurtuluşu yok. Bunun da yolu sandıktır. Gün namus günüdür, gün bu devlete borcumuzu bir oyla da olsa ödeme günüdür. Size bir Türkiye tarif ettim, bu Türkiye’de Recep Tayyip Erdoğan’a verilecek her oy hırsızlığa gider, Orta Doğu’da akan Müslüman kanına gider, daha da açık söyleyeyim harama gider.” 


Pazartesi 20.1 ° / 10.6 °
Salı 19.6 ° / 5.8 °
Çarşamba 18.9 ° / 5.6 °